"Şehirsel Anlatım & Ciddiyet-siz-lik & Dönüşüm" 09 - 31 Mart 2013

“DÖNÜŞÜM” 09 - 31 Mart 2013 Doğa, insan ve kent arasındaki dönüşüm Deyim Galeri 26 Ocak - 25 Şubat 2013 tarihleri arasında Sinem Pehlivan, Oral Ünlü ve Nail Karahan isimli genç Türk sanatçılarına evsahipliği yapıyor. Dönüşüm sergisi üzerinde yaşadığımız dünyanın döngüsünü anlatır. Doğanın oluşumu ile insan, insanların varlığı ile de kentler ortaya çıkar. Döngü, kent unsurundan sonra tekrar başa döner. Dönüşümün yeniden başlamasının nedeni kentleşmenin etkisi ile doğaya duyulan özlemdir. İnsanoğlu kent ve doğa arasında git-geller yaşar. İnsansız bir kent ve doğa hayali kurulmaya başlanır. Sanatçılardan Oral Ünlü çalışmalarındaki estetik anlayışını tek etkileyen şeyin doğa olduğunu belirtir. Sanatçı dönüşümün başlangıcı olarak kabul ettiğimiz doğadan, insanı değiştirerek dönüştürür. Bu dönüşüm tuvallerinde hikayeleşir. Ünlü, yaratma sürecinde doğa ve felsefesi, psikoloji ve sosyolojiyi referans olarak kullanır. Yapıtlarında renkler adeta ağaç dalları üzerinde kıvrılarak, dönerek danseder. Sinem Pehlivan kent ve insanın sürekli etkileşerek, birbirlerini şekillendirdiklerini gösterir çalışmalarında. Kent mi insanı biçimlendiriyor? Bu şekillendirme nasıl oluyor? Pehlivan eserlerinde bu soruların cevabını bulmaya çalışır. Nail Karahan da yapıtlarında kentleşme olgusunda insanı inceler. İnsanın yoksunluğuna gönderme yaparak, tuvallerinde kentleri insansızlaştırır. Karahan insanın olmadığı hayal kentler kurar. Gelin biz de sanatçılar ile birlikte içinde bulunduğumuz bu “Dönüşüm”ü sorgulayalım. GÜLHAN, ÜMMÜHAN TUNÇTÜRK & MUSTAFA DEMİRPENÇE / “ŞEHİRSEL ANLATIM” 9 - 31 Mart 2013 Deyim Galeri yeni şubesinde yabancı sanatçılar ile düzenlemiş olduğu sergilerin ardından Ocak ayında bu kez de Genç Türk sanatçıları siz sanatseverlerle buluşturuyor. Şiirsel bir anlatım, en sıkıcı konuları bile okunur kılar. “Şehirsel Anlatım “ sergisinde içinde yaşadığımız şehir, ifade değiştirir. Eserler adeta sanatçıların dili ve kalemi olur. Gülhan, Mustafa Demirpençe ve Ümmühan Tunçtürk’ün eserlerinde şehir ile ilgili duygu ve düşüncelerini buluyoruz. Yapıtlarının çıkış noktası olarak evrenselliği ele alan sanatçı Gülhan, işlerinin bazı yerlerinde kullandığı fosfor boya ile adeta şehrin gece halini bize gösterir. Eserlerini zamana ayak uyduran ve sinirli olarak tanımlayan Mustafa Demirpençe şehrin her yönünden etkilenir. Bazen bir peyzaj, bazen tren rayları… Ümmühan Tunçtürk ise yaşadığımız coğrafyadaki sosyo-kültürel dokunun çeşitliliğinden ortaya çıkan zıtlıklardan bir denge yaratır. Yaşadığımız şehirler bütün insanlar için hem sevilen hem de eleştirilen yönleri vardır. Manzarasından, tarihi yerlerinden sonsuz keyif aldığımız gibi trafiğinden, çirkin yapılaşmasından, gürültü ve karmaşasından da şikayetçi oluruz. “Şehirsel Anlatım” da sanatçılar yaşadığımız şehri iyi ve kötü yönleriyle bize gösteriyor. Görselleri duygularımıza tercüman oluyor. Şehirsel Anlatım sergisini gezerken sanatçılar ile aynı duyguları paylaşacağınıza inanıyor, iyi seyirler diliyoruz. XCHRİSTAKOS / CİDDİ-YET-SİZ-LİK 9 - 31 Mart 2013 Deyim Sanat Galerisi, Nişantaşı’ndaki yeni galerisindeki ikinci sergisini Atina'lı sanatçı Xchristakos ile açıyor. İstanbul Büyükada doğumlu olan Xchristakos Yunanistan'ın ödüllü bir sanatçısıdır . Yaşamış olduğu iki kültür (doğu ve batı kültürü) sanatçıyı zengin bilgi birikimi ile donatmış olduğundan, bu birikim çalışmalarına değişik bir şekilde yansımaktadır. Sanatçı işlerinde heykel ve resmi birleştiriyor. Heykel kompozisyonları olarak da isimlendireceğimiz çalışmalar sanatçının tamamıyla iç dünyasını, yaşamış ve yaşıyor olduğu kültürü sentezliyor. Sergi, değer yargılarımızı sorguluyor. İnsan, üzerine giymiş olduğu giysilerle değerlendiriliyor ya da değerlendirilmiyor. Kılık kıyafet, insanoğlunu ya daha “Ciddi” ya da daha “Ciddiyetsiz” yapıyor. Fransız filozof Alain de Botton’un da ifade ettiği gibi: “ Arslanın vücudu yediği diğer hayvanların vücudundan meydana gelir ama arslan her zaman kendisidir.”