Bu akım yaratım sürecinin saklı olmadığı, tam aksine eserin temel niteliklerinden birisi olduğu; hatta kimi zaman eserin tüm konusunu kapsadığı sanat türüne denir. Özellikle 1960'ların sonunda ve 70'lerde yaygınlaşmış olup kökleri soyut dışavurumcu ressam Jackson Pollock'a kadar gider.
Robert Morris
Pollock sonrası; resimlerinde boyayı dökme sürecinin açıkça görüldüğü Morris Louis, çalıştığı odanın köşelerine eritilmiş kurşun fırlatan Richard Serra, uzun keçe parçaları üzerinde kesikler açarak duvara çivileyen veya yerde bırakan ve keçenin kendi özellikleri, dış etkenler ve sanatçının hareketleri arasındaki etkileşimi baskın kılan Robert Morris örnekleri sayılabilir.