İnsan gördüğü, deneyimlediği şeyleri yansıtmak ister, hatta şöyle diyelim; “İnsan kendi gerçeğine ayak basabildiği ölçüde var olabilir”, benimki de öyle oldu. Genelde kilolu kadınları resmetmeyi tercih ediyorum çünkü çevremde kadının kilolu olması sağlık ve güç belirtisi olarak algılanırdı. Dolayısıyla bilinçaltımda güçlü kadın imgesi böyle şekillendi. Gülmenin ya da coşkulu davranmanın pek de iyi karşılanmadığı bu coğrafyada kadınların duygularını bastırdığını düşünmüşümdür hep. “Eğer böyle olmasaydı nasıl olurdu?” sorusuna tepkisel bir cevap olarak kadınları daha cüretkâr ve özgüvenli resmetmeyi tercih ettim.
Kadınların yaşamak zorunda olduğu sıradan hayatlarından ziyade, içlerinde var olan büyük hayalleri ile ilgileniyorum. Ve bu da tualime onları daha özgüvenli ve cüretkâr yansıtıyor.